İnsanoğlu tarih boyunca gücünü ve verimini arttırabilmek için sportif aktivitelere yönelirken, zaman zaman da gücünü daha üst sınırlara çıkarabilmek için çeşitli kimyasalr maddelerin yardımlarına başvurmuştur.
Tarih içinde eski zamanlarda, birtakım otların kaynatılıp suyunun içilmesi şeklinde gelişen doğal arayışlar, tıbbın ilerlemesi ve sportif mücadelelerin uluslararası bir savaş arenasına dönüşmesi nedeni ile masumiyetini yitirip, dünya sporunun kanayan bir yarası haline gelmiştir.
Doping nedir?
Dopingi kısaca tarif edersek; besinsel olmayan bir maddenin veya maddeler grubunun sporcunun fiziksel ve ruhsal verimini yapay olarak yükseltmek amacıyla bilerek ve isteyerek alınmasıdır. Ayrıca, sporcunun fiziksel ve ruhsal kondüsyonunu doğru olmadan yoldan arttırmak gayesiyle, vücudundaki doğal maddelerin tıbbi uyarlanması da
doping olarak kabul edilmektedir.
İnsan sağlığına hizmet için araştırılıp bulunan birçok maddenin, gaye dışına çıkılarak sağlıklı yaşam ve spor felsfesine ters düşecek şekilde, spor alanında kullanılıyor olması, gerçekten çok üzücüdür.
Sporcuların performanslarını arttırma arzusu kuvvetli bir arzudur ve sportif başarının gerek ekonomik gerek sosyal getirimleri,bu başarılı olma arzusunun ahlaki kuralları olduğu kadar sağlık kurallarını da bozmasına neden olmaktadır.
Olimpiyat şampiyonu olan atlet Ben Johnson, bir zamanlar ilerlemiş yaşına rağmen, teniste harikalar yaratmış olan Navratilova, Olimpiyat ve Dünya şampiyonu olan, özellikle kısa mesafe koşucuları, erkekleşmiş bayan sporcular, 14-16 gibi küçük yaşlarda, dünya rekorlarını alt üst edip, daha 20′sine gelmeden, kadınlaşıp, şişmanlayarak emekliye ayrılan bayan sporcular, erkekliğini kaybeden veya tedavi gören erkek sporcular ve daha birçokları. Bir tarafta kazınılacak geçici şöhret ve imkanlar, diğer taraftasağlıkla ödenecek bir diyet, hatta ölüm.
Bir konuda sporcuyu ve kamuyu aydınlatmada en iyi yolun, o konu ile ilgili tüm meseleleri, bütün açıklığı ve gerçeği ile dile getirmek olduğuna inanıyoruz. “Kardeşi leylekler getirdi” devri çoktan geride kalmıştır. Bilerek, oluruna bırakmak da ayr ıbir hatalı yoldur.
Sporcu da bu sebeble,
doping konusunda bilgilendirilmeli ve bu bilinçle, bu tür ilaçların zararlarını iyi bilerek kendini ondan uzak tutabilmelidir. Örneğin,
vücut geliştirme sporu, bütün sporların temelini oluşturur. Çünkü bütün sporcular sportif aktiviletelirle, direnç antrenmanları ile, yarışmalarla, kuvvetini, süratini, gücünü, yeteneklerini ve performansın arttırarak vücutlarını geliştirmek isterler. Egzersiz ve beslenme, büyümekte olan sporcu için önemlidir. Şurası bir gerçektir ki, vücut geliştirme sporu her zaman çok sayıda meraklıyı cezbedecek bir spor dalıdır. Bazıları aynı sporda kalırlar, fakat bazıları diğer sporlara kayarlar.
Fakat ne olursa olsun, spor yapan herkes ve her genç, performanslarının tabii yollardan yükselmesine dikkat edip, ne olursa olsun, spor yaşamlarının içine ilaç sokmamalı ve bu temel bilgi ile büyümelidir. Bu husus genç sporcuların yetişmesinde görev alan herkese çok önemli sorumluluklar yüklemektedir.
Bizim de gayemiz, sporcularımızı bu illetin zararları konusunda bilgilendirerek, kullanımını özendirmemek veya kullananları kurtarmaktır. Yaptığımız inceleme ve araştırmalara göre, birçok spor branşında, söz konusu maddeler önemli ölçülerde ve bilinçsizce kullanılmaktadır. Bilen ve bilmeyen sporcular, bu tür ilaçların gerçekten hayati tehlikelerle dolu olduğunu bilmeden, tavsiye ve özendirmelere kanarak, bir an evvel gelişme ihtirasıyla, sonu bilinmeyen bir maceraya atılmaktadırlar.
Bu konuda tek tesellimiz, sporcularımızın genel anlamda tam olarak
dopinge eğilmedikleri, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’müzün de bu konuda çok hassas davranarak, müsmaha göstermediği hususudur.