Ateşlenme özellikle
çocuk sağlığında sık karşılaşılan bir belirtidir. Doktorla hasta yakını arasında en sık görüşülen konulardan biridir. Çeşitli infeksiyon ajanlarının ( virüs, bakteri vs.. ) ilaçların toksit bazı maddeler interlökin, interferon gibi maddeleri uyararak hipotalamusta bulunan ateş merkezini ( termoregülatör merkez ) uyararak ateşlenme ortaya çıkmaktadır.
Ateş aslında vücudun enfeksiyona karşı mücadelesinde ortaya çıkan immün yanıtın bir parçasıdır. Özellikle çocuklarda
38.4 derece üzeri ateş havaleye sebebiyet verebilir. Ateşin ilk 2 yaş rektal sonra koltukaltı ölçümü yararlıdır. Çocuklar 3 ay ile 7 yaş arasında genetik yatkınlıkta varsa ateşli
havale geçirebilirler.
Ateşi soğuk değil ılık suyla düşürmek gerekir. Yazın ılık duş, diğer zamanlarda alın, koltuk altı ve kasıklara ılık kompres uygulamak gerekir. Ateş düşürücü olarak ya asetaminofen veya ibubrufen grubu vermek gerekir. Dönüşümlü vermenin bir faydası yoktur. Ateşi yapan enfeksiyon kaynağı tedavi edilmelidir. Ateş düşürücü ilaçların ateşli konvulziyonu ( havaleyi ) önlemede etkisi yoktur.
Çocuğun geçirdiği ateşi havale çocukta kalıcı bir seker bırakmaz. Sadece o gün için halsizlik, hafif geçici mental bozukluk, uyum sorunu olabilir. Özellikle 7 yaş üzeri çocuklarda ateşi düşürmek vücudun enfeksiyona vereceği mücadeleyi olumsuz etkilemektedir. Ateşi düşürmek yerine ateşi yapan sebebi tedavi etmek gerekir. Yani bademcikse onu, brucella ise brusellayı uygun ilaçla tedavi etmek gerekir.
Grip, su çiçeği gibi hastalıklarda asetik solisifik asidin ( aspirin ) çocuklarda reye sendromu yapabileceğine dair yayınlar vardır. Sonuç olarak; çocuklarda
ateşli havale kalıcı bir sekel bırakmaz, ateşi 38 derecenin altına çok düşürmek yararlı değildir. Her ateşli çocuk havale geçirmez.