Öncelikle gebelik ve doğum konusunda doğru kaynaklardan yeterli ve düzgün bilgi sahibi olmalıyız. Aklınıza takılan ve sizi endişelendiren her konuya eş, dost ve arkadaşlarınızın doğum hikayelerini dinleyerek değil doktorunuzla konuşarak açıklık getirin.
Eşinizle ve yakın akrabalarınızla olan sıcak ve samimi ilişkiler sizi daha güçlü ve güvenli kılacaktır. Kaygılarınızı eşinizle ve sevdiklerinizle paylaşın ve onlardan destek alın. Gerekirse eşinizin de rızasını alarak uygun hastanelerde doğum anını beraber paylaşabilirsiniz.
Doğum öncesi hazırlık kurslarına katılmak doğum korkunuzu yenmenize yardımcı olacaktır. Burada öğretilen gevşeme ve doğru nefes alma teknikleri ile doğum anında yaşanan ağrı düzeyini azaltabilirsiniz.
Doğum zamanı ile ilgili hazırlık yapın. Doğum yapacağınız hastane, doktora nasıl ulaşacağınız, hastaneye hangi yollardan gideceğiniz, yanınızda neler götüreceğiniz, doğum anında sizinle kimlerin olacağı, hastanede kimlerin kalacağı, eve döndükten sonra kimlerin destek olacağı gibi konuları önceden açıklığa kavuşturun.
Kaygılarınız yoğunlaştığında psikolojik destek almaktan çekinmeyiniz.
Doğum fizyolojik bir olaydır. Her kadın vücudu bebeği büyütmeye ve zamanı geldiğinde doğurmaya programlanmıştır. Doğum sancısı güçlü bir sancıdır, evet, ama dayanılmayacak bir sancı değildir. Yoksa hiçbir kadın bir daha doğum yapmazdı. Doğum sancısı bebeği doğum kanalında ilerletir, yani her sancı ile siz bebeğinize biraz daha yaklaşırsınız. Ayrıca hiç bitmeyen bir sancı değildir, aralıklıdır. Bu dönemlerde anne dinlenip, rahatlayabilir.
Günümüzde pek çok anne adayı doğum sancısı korkusu nedeni ile sezaryenle doğum yapmak istemektedir. Bu çok yanlış bir karardır. Artık modern anestezi teknikleri ile ağrısız normal doğum yapılmaktadır.
Op. Dr. Pelin İLBEYİ’den (www.pelinilbeyi.com)