İnternet bağımlığının tanımı en basit şekilde ‘bilgisayar başından kalkınca, internetin eksikliğinin hissedilmesi, titreme, terleme, huzursuzluk, sinirlilik gibi belirtilerin yaşanması, sosyal becerilerin bozulması’ şeklinde yapılmaktadır. Ve madde bağımlılığa kadar da kişinin üzerinde tahribata neden olmaktadır.
Sık sorulan sorular arasında internet ile uğraşı dozunun ne olduğu yer almaktadır. Uzmanlar anne babaların önlem almaya başlaması gereken bazı ipuçlarından söz etmenin bu anlamda önemli olduğu kanısında. Kısaca özetlersek bu işaretler;
• Çocuğun ödev ya da akademik gerekliliği olmadan saatlerce internet başında oturması
• Her geçen gün yatış saatinin geç saatlere kayması,
• İnsanlardan git gide uzaklaşıp yalnızlığı tercih etmeye başlaması,
• Göz teması kurmaktan kaçınması,
• İnternetle uğraşması engellendiğinde aşırı tepkili ve sinirli olması,
• Hobilerine ayırdığı zamanın giderek azalması,
• Sorumluluklarını yerine getirmede sorun yaşamaya başlamasıdır. Aile bu sorunları tespit ettiğinde artık bir sorun ile karşı karşıya olduğunu kabül etmeli ve hızlıca bir çözüm arayışına yönelmelidir. İlk etapta aile içi ilişkilerden başlanıp tutum değişikliği yapılmalı gerekirse de profesyonel yardımla hastalıkla mücadele edilmelidir.
Önlem amacıyla aileler neler yapabilir?
1-
Bilgisayarın zararları hakkında çocuk bilgilendirilmeli
2- Bazı internet sitelerine şifre konulmalı
3- Bilgisayar çocuğun odasına değil ortak alanlara konulmalı
4- Bilgisayar başında geçirilen süre sınırlandırılmalı
5- Çocuk ile geçirilen zaman uzun olmalı, onun da keyif alacağı aktivite ve hobilerle zamanını etkin kullanması sağlanmalı
6- Sosyalleşmesini sağlamak amacıyla arkadaşları ile zaman geçirmesi teşvik edilmeli
7- Görsel uyaranlar yerine onları fiziksel ve zihinsel aktivitelere yönlendirmeli. Örneğin spor, tiyatro vs…
8- En önemli nokta da aile kendi tavırları ve yaşam şekli ile ona model olmalıdır.
Evet,
internet kullanımı ile ilgili bozuklukları her geçen gün daha fazla görmekteyiz. Çocuklarımızı bu hastalıktan uzak tutabilmek için aile içinde hepimize ödevler düşmektedir. Yaşantımızda büyük rahatlık sağlayan bu teknolojik güzelliğin, çocuklarımıza karanlık ve mutsuz yarınlar hazırlamasına izin vermemeliyiz.
Dr. Duygu Yiğittürk
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı