İstenmeyen tüylerden kurtulma konusunda yeni bir boyut yaratan
lazer epilasyon tekniğinde, lazer ışını cilde herhangi bir zarar vermeksizin doğrudan kıl kökü tarafından emiliyor ve kıl kökünü yok eden yüksek ısıya dönüşür. Lazer ışınının röntgen veya UV ışınlarıyla ilgisi yok, yani, kansorejen değil.
Diğer
epilasyon yöntemlerine göre çok daha pratik olan bu teknikle duyulabilecek ağrı minimale iner.
İğneli epilasyona kıyasla çok daha ağrısız olan
lazer epilasyonda, seans periyodları 2 – 3 ay arasında değişir. Bu nedenle tedavi oldukça rahat yürütülür.
Peki
Lazer Epilasyon Nedir?
Lazer epilasyon, lazer teknolojisi kullanılarak, minimum sürede minimum ağrı ve minimum yan etkisiyle
istenmeyen tüylerden güvenilir ve etkin bir şekilde kurtulma yöntemidir.
Kullanılan lazer ışını birbirine paralel giden tek renk ve tek dalga boyunda, gözle görülmeyen ışık demetidir. Etkili olmasının ana prensibi, seçici fototermolizdir. Dalga boyu ve atış genişliği ayarlanmış olan lazer ışını, melanin pigmenti tarafından emilir ve kıl folikülünde ısı enerjisine dönüşür. Bu seçici emilim sayesinde cildin üst tabakaları etkilenmeden kıl folikülü tahrip edilmiş olur. Lazeri diğer metodlardan ayıran ana özellik, kılı çevreleyen dokunun zarar görmemesi ve sadece kıl kökünün etkilenmesidir. FDA, 1997 yılında
lazer epilasyon tedavisinin güvenir, etkin ve kalıcı bir yöntem olduğunu onayladı.
Lazer epilasyonun avantajları neler?
Lazer epilasyon vücudun tüm bölgelerinde rahatça uygulanır. Diğer
epilasyon türlerine göre işlem oldukça kısa sürer ve
epilasyondan sonra hastalara herhangi bir kısıtlama yapılmaz (duş almamak,denize girmemek v.b.).
Lazer epilasyonun başarıya ulaşma süreci kişisel faktörlere bağlı olarak değişir. Beyaz tenli ve koyu renk tüylenmesi olanlar, esmer ve açık renk tüylenmesi olan kişilere kıyasla daha kısa sürede sonuca varabilirler. Ayrıca yapılan çalışmalar 35 yaş üstü olan kişilerde
epilasyonun daha başarılı olduğunu gösterir.
Tedavinin süresini kısaltmak için, hastaların seans aralarında çıkan tüylere ağda, ip, cımbız gibi yöntemler uygulamamaları gerekir.
Lazer epilasyon, ciltte kalıcı izler bırakmaz. İşlem sonrası uygulama yapılan bölgede hafif bir pembeleşme olması doğal sayılır. Bu renk değişikliği birkaç dakikadan birkaç saate uzayabilir. Bunun dışında ciltte herhangi bir etki yaratmıyor.
Gebelik ve emzirme dönemlerinde lazer tedavisine ara vermek gerekir. Lazer epilasyon tedavisi yaptırmayı düşünen kişilerin dikkat edecekleri tek nokta, istedikleri bölgenin bronzlaşmasını tedavi süresince en aza indirmek. Çünkü bronz tene yapılan işlemde lazer dozu çok düşük tutulmak zorunda. Bu da tedavi etkinliğini azaltan bir faktör. Son derece pratik, güvenli, ağrısız olan bu yöntemde infeksiyon riski kesinlikle yok. Yeni sayılabilecek bir yöntem olmakla birlikte, bugüne kadarki araştırmalar, lazer epilasyon tedavisinin herhangi bir yan etki veya kalıcı zarar yaratmadığını gösteriyor.
Bu yöntem ne kadar zaman alır?
Tedavi, seri şekilde lazer atışlarından oluşur. Her bir lazer atışı yaklaşık 1 santimetre karelik bölgeyi etkiler. Bu da yaklaşık 10 kıl kökünün etkilenmesi demektir. Tedavi edilecek alanın genişliğine göre seans süreleri değişir.
Bu yöntemle istenilen sonuca ulaşmak, tekrarlanan seanslarla mümkündür. Tedavi süresinin uzunluğu uygulanan bölge, hastanın yaşı, cilt rengi, hormonal durumu gibi birçok faktöre bağlı olarak farklılıklar gösterir. Cilt rengi açık, kıl rengi koyu olan kişilerde sonuç daha kısa sürede elde edilir. Çünkü koyu ciltli insanlarda (cildinde daha çok melanin olanlarda) cilt lazer ışınını absorbe etme konusunda kılla benzerlik gösterir. Bu nedenle koyu ciltlere daha düşük dozda enerji uygulanır. Bu da tedavi süresini uzatır. Melanin pigmenti yönünden zengin olan koyu renk kıllarda emilim çok yüksek olacağı için, sonuç kısa sürede elde edilebilir.
Kişilerin hormanal dengeleri, tedavi seyri açısından önemli bir faktördür. Aktif hormonal bozukluğu olan kişilerde vücut yeni kıl kökleri üretebileceği için, bu tedaviden fayda görmeleri çok uzun sürebilir. Bu nedenle önce hormonal denge sağlanmalı, daha sonra lazer epilasyona geçilmelidir. Zira lazer epilasyonla varolan kıl kökleri tahrip edilebilir. Yeni kıl köklerinin oluşmasının önüne geçilemez. Tedaviden faydalanmada yaş önemli bir faktördür. Vücudun kıl kökü yaklaşık 20 yaşında son bulduğundan dolayı, bu yaştan sonra tedaviye başlanmalıdır.
Yapılan istatistiki çalışmalara göre kadınlar bu tedaviden, erkeklere göre daha kısa sürede sonuç alıyor.